20 Ocak 2017 Cuma

Keyfi ahlak

''bir adam birisini öldürür - o bir katildir. ve aynı adam savaş zamanında binlercesini öldürür - o muhteşem bir kahraman haline gelir. toplum cinayetten rahatsız olmaz ama cinayetin toplum için işlenmesi gerekir. o zaman sorun kalmaz. toplum ahlakı önemsemez. ahlak yalnızca sizin topluma uymanız demektir. toplum savaştayken ahlak değişir. barış dönemindeyken toplumun başka ahlakı vardır.  ahlak toplumsal bir politikadır. diplomatiktir. tüm çocukların toplumla uyumlu halde yetiştirilmesi şarttır ve her şey bu kadar basittir. çünkü toplumun ilgilendiği tek şey yararlı üyelerdir. toplum sizin kendinizi bilmeniz gerekliliğiyle ilgili değildir (osho)''

evrensel bir ahlak yasasının olmayışını (bana göre de yok) ve ahlakın keyfi sebeplerden ötürü eğilip büküldüğünü, bir yanılsama olduğunu söylüyor osho bey. haklı da. 

her üç günde bir idamın gündeme geldiği bir ülkede osho'nun kurmuş olduğu bu cümle çok daha iyi analiz edilebilir. cinayetin özü nedir? kimler katildir? gibi sorular kafa kurcalamaz. toplum refahı neyi öngörüyor ise odur doğru olan. 

medeniyet neden sonuç ilişkisi kurmak ile başladı. ardından bu neden sonuç ilişkisi felsefeyi ve bilimi doğurdu. ne bok varsa sorgulandı ve bu günkü son halini aldı. ama yarım yamalak bir hal aldı. 

fen bilimleri ortalığı kasıp kavuruyor. teknoloji tavan yapmış. ama bir şeyler eksik. makineleşmedik. sosyal bilimler yetişemedi teknolojiye. niye ? çünkü yarıda kestik değerleri sorgulamayı. niye? çünkü önceliğimiz refah. sıçayım böyle refaha.

-devamı

Tanışma faslı

[ŞEDİRELAM] : sizi tanımak istiyorum
[ŞEDİRELAM]: garip bir girişti
[ŞEDİRELAM] : ne denir ki yani buna
[BİR BAYAN] : Bence de
[ŞEDİRELAM]: ben olsam bende cevap veremem bana
[BİR BAYAN] : Öz eleştiri iyiydi ordan kurtardınız kendinizi
[BİR BAYAN] : Ewet ablanız bahsetti sizden
[ŞEDİRELAM]: ilginizi çeken nokta ne oldu
[BİR BAYAN] : Benm mi
[BİR BAYAN] : İlgimi çeken bir şey yok
[BİR BAYAN] : Konu nerden açıldı bilmiyorum ablana kardeşin mi ydi geçen gelen sordum olay tanışmaya geldi ve numaramı vermiş size tanışmanızi çok istiyorum falan dedi
[ŞEDİRELAM]: ortak nokta görmüş olsa gerek. niye tanımak istiyorum? bir şey bildiğimden ya da gördüğümden değil.  tanışma faslının her türlüsünün klişe hale geldiği bu dönemde ilk defa biri aracılığıyla biri ile tanışma teşebbüsünde bulunuyorum ve bu bana ilginç geliyor
[ŞEDİRELAM]: kelimeleri özenle seçiyor olmak bile
[BİR BAYAN] : Aynı şekilde inan bana da
[BİR BAYAN] : Bu benm de başıma ilk defa geliyor
[BİR BAYAN] : Diğer türlüsü de klişe zaten
[BİR BAYAN] : İçinizden geçeni iyi aktari yorsunuz ama
[ŞEDİRELAM]: teşhisden ziyade şu istanbul beyefendisi ağzını sürdürmeyi istiyorum sizden :d .  yakama karanfil takıp abdulhamitten dem vurasım var o derece
[ŞEDİRELAM]: bu sefer iyi aktaramadım galiba ?
[BİR BAYAN] : Yo ne yazacağımı kestiremedim ondan
[BİR BAYAN] : Durdum
[ŞEDİRELAM]: bana da oluyor o
[ŞEDİRELAM]: konuşmanın gidişatını belirleyince bu problem ortadan kalkiyor
[ŞEDİRELAM]: kendi telinden çalıyorsun
[ŞEDİRELAM]: ayak uydurmak zor
[ŞEDİRELAM]: şimdi sen çal
[BİR BAYAN] : Bırak çalsın ben dinlemeyi yeğlerim
[BİR BAYAN] : Bu da saçma oldu neyse idare et
[ŞEDİRELAM]: oğuz atay
[ŞEDİRELAM]: bu ne çağrıştırıyor?
[BİR BAYAN] : Tutunamayanlar
[ŞEDİRELAM]: roman karakterlerini özlüyor insan
[ŞEDİRELAM]: değil mi?
[ŞEDİRELAM]: satırlarda gizli hepsi ve sınırlı sayıda sayfa
[ŞEDİRELAM]: insan öyle değil
[ŞEDİRELAM]: kim bilir ne dönüyor kafamda
[ŞEDİRELAM]: bir sonraki cumlem belirsiz
[ŞEDİRELAM]: sonra tenezzul edemiyorsun insana
[ŞEDİRELAM]: birini baştan aşağı okumaya
[ŞEDİRELAM]: değer mi diye soruyorsun?
[ŞEDİRELAM]: işin melodram kısmıyla ilgileniyorum boyle durumlarda
[ŞEDİRELAM]: kafiyeli olsun. en berbat şiir
[ŞEDİRELAM]: ya da rutine bağlanmış hayatı şiire çevirmeli
[ŞEDİRELAM]: rutin bile şiir olmalı
[ŞEDİRELAM] bayadır yazmiyorum kimseye
[ŞEDİRELAM]: izin vermiyorum o yuzden yazmana
[BİR BAYAN] : Konuşacak bir şey bulamayınca kitaplardan girdin
[BİR BAYAN] : Devam et güzel
[ŞEDİRELAM]: konuşacak çok şey var. sırf kitaplar değil. durumumuzu anlattım
[ŞEDİRELAM]: ama susayım
[ŞEDİRELAM]r: sıra sende
[ŞEDİRELAM]: kem kum et
[BİR BAYAN] : Ben pek beceremiyorum konuşmayı
[ŞEDİRELAM]: ben konusmadim anlattim
[BİR BAYAN] : Sabahtan eğitim çalışıp kafayı yakmış biri var karşınızda sadece programlar var şuan aklımda
[BİR BAYAN] : :)
[ŞEDİRELAM]: anladım. surekli yaptigim bir hata bu
[BİR BAYAN] : Hata?
[ŞEDİRELAM]: bir muzik çalıyor
[ŞEDİRELAM]: onun ahengiyle
[ŞEDİRELAM]: agzimdan birseyler dokuluyor
[ŞEDİRELAM]: karisik bi calma listesinde
[ŞEDİRELAM]: filozoflari anlatirken bir anda pop muzige reddiye konusuna daliyorum
[ŞEDİRELAM]: tabi karaimdakinin o anki halet i ruhiyesi (bu kelimeyi seviyorum) farkli olabiliyor
[ŞEDİRELAM]: o yüzden sizi farkli bir saat diliminde
[ŞEDİRELAM]: ayni muzik esliginde
[ŞEDİRELAM]: esit derecede katilimla
[ŞEDİRELAM]: konusmaya davet ediyorum dhddhh
[ŞEDİRELAM]: suan piano çalıyor bak
[ŞEDİRELAM]: bu yuzden bu matematik
[BİR BAYAN] : Himm sanırım karşımda bir şeyler yazan biri var
[BİR BAYAN] : Ya da çok okuyan hangisi
[ŞEDİRELAM]: mecburen yaziyoruz
[ŞEDİRELAM]: roman
[ŞEDİRELAM]: bir roman yazıyorum
[BİR BAYAN] : Hi
[BİR BAYAN] : Daha önce bitirdiğin bir kitap oldu mu
[ŞEDİRELAM]: dergi, fanzin turevi yayinlar çıkarttığım oldu
[ŞEDİRELAM]: internet uzerinde de birşeyler oldu
[ŞEDİRELAM]: sonra romana niyetlendim
[BİR BAYAN] : Hadi bakalım başarılar
[BİR BAYAN] : Yazmak çok güzel
[BİR BAYAN] : Ben arada şiir le uğraşıyorum ama iki cümleyi geçmiyor
[BİR BAYAN] : Namazın kazası olur ama sensiz geçen zaman-hayatin kazası olmaz
[ŞEDİRELAM]: beyit türevi şeyler?
[ŞEDİRELAM]: kimse kimsesiz degil herkesin var kimsesi. bir ben kaldim kimsesiz medet ey kimsesizler kimsesi
[ŞEDİRELAM]: ? :d
[BİR BAYAN] : Hayata ne siyah bak ne beyaz mavi bak
[ŞEDİRELAM]: bu mavi takıntısını bi türlü anlayamadım
[ŞEDİRELAM]: bakmayı bilmiyorum herhalde
[BİR BAYAN] : Belki
[ŞEDİRELAM]: birini tanımak için hangi soru yu kullanırsın ız
[BİR BAYAN] : Hic bir fikrim yok
[BİR BAYAN] : Adınız soyadınız dan başka bir şey bilmiyorum
[ŞEDİRELAM]: bir cv yazayım
[BİR BAYAN] : Zorlamayın
[ŞEDİRELAM]: sosyal bilimlerle uzaktan aşk yaşayan bir denizciyim. karşıma çıkan binlerce çarpıklık sayesinde mükemmelliyetçi oldum.
[ŞEDİRELAM]: bi sn
[ŞEDİRELAM]: ne iyiliğe ne de kötülüğe tenezzul etmiyorum :d
[ŞEDİRELAM]: numarami da ekledim mi
[ŞEDİRELAM]: kral tvye yollayabilirim
[ŞEDİRELAM]: zoru yok
[BİR BAYAN] : Anladım
[ŞEDİRELAM]: şimdi izninizle çıkmam gerek
[ŞEDİRELAM]: daha sonra yazmamı ister misiniz?
[BİR BAYAN] : İzin sizin
[BİR BAYAN] : Yazmayı da tercihinize bırakıyorum
[ŞEDİRELAM]: iyi geceler
[BİR BAYAN] : Size de
-devamı

18 Ocak 2017 Çarşamba

Dünyanın en tuhaf mahluku

din, yurt, ilerleme, güzellik, gerçek. tesiri yok artık bu ülkülerin.
ve... suçlu sadece dünyanın en tuhaf mahluku değil!

  budalalar imparatorluğunun hakimiyeti bitmiyor ve bu yüzden gençler kinik. bu gençlerin vaizleri veya hocalarının fersude kör inançlar deposu içinden seçtikleri sözde daha iyi ülküler bu gençleri tedavi etmiyor. cahili yenmek mümkün değil efendiler. bu cahil mahluk öylesine sinsi ki, ilkin sizi kendi seviyesine çekiyor sonra da tecrübesiyle sizi alaşağı ediyor. ve sonra tası tarağı toplayıp başka diyarlara gitme derdine düşüyoruz. haklıyız ama bir o kadar da beceriksiz. aklın keskin süzgecinden korkuyoruz. çünkü 'iyiyiz'

 refah istiyorum, istiyoruz. potansiyelimizin tamamını kullanabileceğimiz bir ortam istiyoruz. efendiler meşale benim elimde değil, yanlış anlaşılmasın. sadece bu mahluka karşı 'gitmek'le değil, onun anlayacağı bir dilden davranmak gerektiğinin farkındayım. vicdan aklı köreltti. günü gelince buna izin vermeyeceğim canım kardeşim.

(özgür serdar altıunoğlu adlı bir arkadaşımızın konuyla ilgili videosu)
-devamı

16 Ocak 2017 Pazartesi

Türk pop müziğine reddiye

 blogu henüz yeni açmış olmamdan ötürü, her kategorinin ilk yazısında tek sefere maruz kategorik açıklamalarda bulunuyorum.

 misal reddiye kategorisi; hiçbir topluluk gözetmeksizin ve yine hiç kimseyi tenzih etmeksizin eleştiri yapacağım, hatta eleştiri kavramını ‘itin götüne sokmak’ olarak değiştireceğim bir kategoridir.  her ne kadar da eleştirilmesi klişe olmuşsa da, bu gün ki menümüzde türk pop müziğine reddiye  var. 

 son yıllarda ülkemizde iyice zıvanadan çıkmış olan pop müzik türü, gün geçtikçe derinlikten yoksun, tamamıyla manipüle amacı güdülen ve affedersiniz kafa siken bir tür halini almıştır. adı üzerinde ‘popüler’ müzik, sezonluk ya da tadımlık bir müzik türü olduğu için niteliğinin az olması hoş görülebilir. fakat, ‘aboneyim abone, biletleri cebimde, ballı lokma tatlısı’ döneminden sonra tamamıyla manipüle teknikleriyle yapılan şarkılar artık illallah ettirdi be. dillere pelesenk olacağız, olmadık anlarda söyleyeceksiniz bizi, istemeseniz de reklamımızı yapacaksınız…

efendiler bu nedir allah aşkına?

kalbimde kırılmadık yer mi bıraktı, yaptığıyla söylediği nedense farklı mazlumun ahı aheste aheste alınır, bırakın kazandım zannetsin zavallı.
-hep bi terk edilme hali

hayat, beni neden yoruyosun, madem çok günah, oyunu sen bozuyosun. sebebi çok.
-ne dediğini kendi de bilmiyor. bini nidin yiriyisinnn..

senin de yüreğin vardı doğduğunda. söyle kim aklını aldı solduğunda? başına talihin kuşu konduğunda, beni uzaklara itme.
-senin a…koyim.




-devamı

15 Ocak 2017 Pazar

Sırt çantası bir yaşam biçimidir

markete giderken bile çantasını yanından ayırmayan tiplere denk gelmişsinizdir.  Ben de onlardan biriyim işte. efendiler! Sırt çantası bir yaşam biçimidir, bir kültürdür. ve bu kültür ilelebet müdafa edilmelidir.

 Ama  bu durumu garipsiyenler de olmuyor değil, ne diye kaplumbağa gibi dolanıyon ortalıkta diye soruyorlar, iki adımlık yol be bilader ne diye bu çanta? Ne var bu çantaların içinde?

 Mülkü az olanın derdi de az olur demiş benim kaydıma değer tüm feylesoflar. Sırt çantası manyağı insanlarında felsefesi budur. Ev araba derdi yok, sırf çantanın içindekilerle yaşamalı. Emekli memurlar gibi cepleri cüzdanlarla dodurmaya gerek yok, neyin var neyin yok doldur çantaya. 

 Şarj aleti, bilgisayar, kitap, not defterleri, su ve sandviç türevi yiyecekler. Çantamda genelde bunlar bulunmakta. Ulan oturuyon bir sahilde orası evin oluyor. Bundan daha güzel bir şey var mı şu dünyada?

-devamı